Rusya ve Malta seyahatlerinin ardından Londra ‘da geçirdiği üç yıl zarfında; şehirde görev yapan Osmanlı büyükelçileriyle yakın ilişkiler içinde bulunmuş, ülkeye gelen Türk öğrencilere İngilizce öğretmek görevini üstlenmiştir. Bu vesilelerle tanığı yeni kişiler onun sahip olduğu ilişkiler ağını genişletmesine olanak sunmuştur. Redhouse İstanbul ‘a ikinci defa geldiğinde yıl 1838 ‘dir ve parmağında evlilik yüzüğüyle kolunda eşi bulunmaktadır. Tercüme Odası ’nda işe başlayan Redhouse devlet adına çeşitli sefaretlerle gizli konularda iletişimi sağlayarak mahrem haberleşme vasıtası görevini üstlenmiştir. Bu görevi esnasında Redhouse ‘ın tercüme ettiği evrakın pek çoğu İngiliz sefirine gönderilen yahut İngiliz sefirinden Osmanlı Devlet adamlarına gelenlerden oluşmaktadır. Ek olarak; Encümen-i Daniş Kurulu, Oda Kütüphanesi ve İstanbul Şark Cemiyeti ‘nde çeşitli görevlerde bulunmuştur.
Osmanlıyı ve İran ‘ı karşı karşıya getiren bir sınır meselesinde sulhun tesisi için görevlendirilen Redhouse, taraf her iki devletin diline hakim olması sebebiyle sulh metnini oluşturmuştur. Metinde Osmanlıcadan Fransızcaya ve Farsçadan İngilizceye yaptığı tercümelerin mükemmelliğiyle hazırladığı anlaşma metni değişikliğe gidilmeden kabul edilmiştir. İki ülke arasındaki sulh için gerçekleştirdiği bu başarılı görev için Erzurum ’da bulunduğu süre zarfında eşinin ve kendisinin sağlığında meydana gelen sıkıntılar sebebiyle 1853 yılında Londra ‘ya dönme kararı almıştır.
Yeniden İngiltere…
1854’te İngiliz Dışişleri Bakanlığı ’nda “Doğu Dilleri Tercümanlığı” görevini üstlenmiştir. Bu görevi 1890 ‘a kadar sürdürdükten sonra resmi yahut kamu hizmetlerinde yer almak yerine ilmi çalışmalara yoğunlaşmıştır. Çalışmalarına kaynak temin edebilmek ve eserlerini bastırabilmek için çaba sarf ederken sözlük çalışmaları ve çeşitli vesilelerle yazdığı makalelerle meşgul olmuştur. 1884 ‘te Cambridge Üniversitesi ‘nde fahri doktor, 1885 ’te “Companion of the Order of Saint Michael and Saint George” ve 2 Haziran 1888 ’de “Knight ’s Commander” nişanlarına layık görülerek “Sir” unvanı almıştır. 1887’de eşini yitirdikten sonra 1888 ‘de Eliza Colquhoun ’la ikinci evliliğini gerçekleştiren dil bilgini, mütercim ve sözlük yazarı Redhouse 1892 ‘de vefat etmiştir. “Sözlük” denildiğinde ilk akla gelen kaynaklardan olan Redhouse ‘un Osmanlı Türkçesi hakkında hazırladığı sözlükler ve gramer çalışmaları günümüzde hala önemini korumaktadır. Redhouse ’un ilk eseri 1830’lu yıllarda, Osmanlı Türkçesi ’nde kullanılan Arapça ve Farsça kelimeler üzerine hazırladığı iki ciltlik “Müntehabat-ı Lugat-ı Osmaniyye” dir. İstanbul ’da 1853 ‘de kendi adını belirtilmeden basılan eserini 1872 ‘de genişleterek ve adının olduğu haliyle tekrar bastırmıştır. 1846’da Paris ’te okurun ilgisine sunulan “Grammaire Raisonnée de la Langue Ottomane” adlı eseri Avrupa ’da yayımlanan gramerlerde görülmeyen sesli uyumunu sistematik biçimde ele alması bakımından önemlidir.- Devam edecek-
“The Turkish Campaigner ’s Vade Mecum of the Ottoman Colloquial Language” 1855 ’te Londra ’da yayımlanmasının ardından “Turkish Vade Mecum” u 1877 ‘de tamamlamıştır. “An English and Turkish Dictionary” 1857 ’de Londra ’da, 1861 ’de daha büyük boyutlardaki “Lexicon, English and Turkish” basılmıştır. Londra ‘da basılan “English and Turkish” ‘in ardından onun karşılığını teşkil eden Türkçe-İngilizce sözlük 1890 ’da İstanbul ’da Amerikan Board Misyoner Heyeti adına A. H. Boyajian tarafından “A Turkish and English Lexicon Shewing the English Significations of the Turkish Terms / Kitab-ı Meani-i Lehçe li-James Redhouse el-İngilizi” ismiyle yayımlanmıştır. Bugün alanlarındaki en mükemmel örnekler olarak kabul edilen bu iki sözlük, 1928 harf devrimine kadar Arap harfleriyle, sonrasındaysa yeni Türk alfabesiyle ve zamana yayılan gerekli güncelleştirmeleri içerecek şekilde sürekli olarak yeni baskılarla ilgilisine ulaşmaktadır.
1877 ’de “A Vindication of the Ottoman Sultans’ Title of Caliph”, 1879’da “On The Turkish History, System and Varieties of Turkish Poetry” adlı eserleri yayımlanan Redhouse, Mevlana Celaleddin-i Rumi ’nin Mesnevi ’sinden ve Ahmed Eflalki ’nin Menaḳıbü’l-arifin ’inden seçtiği metinleri İngilizce ’ye çevirerek “The Mesnevi” adıyla 1881 ’de yayımlamıştır. “A Simplified Grammer of the Ottoman – Turkish Language” adlı kitabını ise 1884 ’te yayımlamıştır.
Redhouse 1864 ’ten itibaren çalışmaya başladığı iki sözlükten biri; her kelimenin Türkçe, Arapça, Farsça veya Avrupa dillerindeki kökenini veren Türkçe açıklamalı “Külliyyat-ı Aziziyye fi’l-Lugati’l-Osmaniyye”, diğeri ise; İngilizce açıklamalı Arapça, Farsça, Osmanlıca ve Doğu Türkçesi sözlüğüdür. Ancak Redhouse çalışmasına Osmanlı Devleti döneminde sadrazam sarayı olan Bâbıâli ’den talep ettiği desteğe yanıt alamamış ve her iki çalışması yarım kalmıştır. Ardından yaşadığı diğer bir talihsizlik ise; “Külliyyat-ı Aziziyye” nin o zamana kadar hazırladığı ilk beş cildinin müsveddelerini İstanbul ’a göndermiş fakat gönderinin nereye teslim edildiği belirlenememiştir. Ulaştığı adres ve bugün nerede olduğu bilinmemektedir. Diğerinin müsveddelerini ise British Museum ’a bağışlamıştır. Birçok kaynakta kayıp olduğu belirtilen “el-Hazinetü’l-Aziziye fi’l-Lügati’l-Osmaniyye” sözlük için Doç. Dr. Şermin Kalafat “Bir Sözlüksel Bilmece: Redhouse ’un Kayıp Türkçe Sözlüğüne Ne Oldu?” isimli makalesinde; kayıp olduğu bilinen sözlüğün 4 cildinin Royal Asiatic Society ’de muhafaza edildiği bilgisini ilgilileriyle paylaşmıştır. Bu bilginin devamında bazı elektronik haber sitelerinde bütün ciltlerin dijital ortamda erişilebilir olasının beklentisinin varlığı yer almıştır.
Türk dili ve kültürüyle aynı atmosferi paylaştığı devrin siyasi otoritelerine önemli hizmetlerde bulunan, günümüzün en muteber sözlüklerden birinin mimarı Redhouse ‘un adını taşıyan bir kuruluş bulunmaktadır İstanbul ‘da. Adı: “Redhouse Yayınevi ‘dir. Yayınevinin resmi web sayfasında kendileri hakkında kamuya açık şekilde yer alan bilgi metninin bir bölümü şöyledir: “Redhouse ’un hikâyesi 1822 yılının Ocak ayında Boston’dan yola çıkan “Cyprus” adlı bir yelkenlinin ambarına yüklenen matbaa makinesi ve harf kalıpları ile başlar. Bu yelkenlinin ilk durağı Malta’dır. Daniel Temple adlı Amerikalı, İtalya, Yunanistan ve Osmanlı İmparatorluğu için kitaplar hazırlamak ile görevlendirilmiştir. Temple, Malta’da kurduğu basımevinde çeşitli dillerde kitaplar basarak görevini yerine getirir. 1833 ’te İzmir’e taşınan basımevinin 1853 yılında İstanbul’a taşınması kararı alınır. Basımevi, 1966 yılına kadar Amerikan Bord Heyeti Neşriyat Dairesi olarak faaliyet gösterir. Basımevinin faaliyetlerinin başında Sir James Redhouse ’un hazırladığı İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce sözlüklerin basımı gelir. Başlangıçta yardımcı yayın gözü ile bakılan sözlükler günümüze kadar süren bir yayımcılık geleneğinin çekirdeğini oluşturmuştur. Basımevi bu süreçte geçirdiği maddi olumsuzluklara rağmen pek çok dilde eser basar; bu eserlerin içinde 1950’den sonra çocuk kitapları da yer alır. 1966’da basımevinin adı Redhouse Yayınevi olarak değiştirilir.” (redhouse.com.tr, erş.trh.30.05.2023)
Sonuç
Osmanlı toplumunun yanlış tanındığı ve tanıtıldığına olan inancıyla Avrupa kamuoyunda Osmanlı aleyhine durumlarda aksine kanaat oluşturulmasına çalışan Redhouse uzun süre hizmet etmiş ve Osmanlı ‘ya sadakatini nispeten de olsa hayat boyu sürdürmüştür. Türkçe ‘ye çevrilmemiş makalelerinin hem çevrisinin hem de incelenmesinin yapılmasıyla bu konudaki tutumu hakkında daha net bilgi edinilmesi ve kendisinin daha yakından tanınabilmesi mümkün olacaktır.
Görkemli ve hareketli hayatıyla, ünlü ve çalışkan doğubilimcinin yaşamı (kanımca) bir filmle taçlandırılmaya layıktır. Nasıl ki; “The Professor and The Madman – Deli ve Dahi” isimli filmde Oxford İngilizce Sözlüğün derlenmesi konu edilmiş ise Redhouse Sözlüğün oluşma çalışmaları da beyaz cama aktarılacak kadar kıymetlidir. Ayrıca senaryolaştırılacak bu yapım Türkler için sadece bir sözlüğün meydana gelme çalışmasının anlatılmasından çok daha fazlasını ifade edecektir. Çünkü;tarihe not düşülen bir görseli olacaktır.
Necla Dursun
Başvurular
redhouse.com.tr. (erş.trh.30.05.2023). redhouse.com.tr. https://www.redhouse.com.tr/kurumsal adresinden alındı.
Metnin oluşumunda Harun Tuncer, “İhanetle Sadakat Arasında: Sir James William Redhouse”, History Studies,
12/1, Şubat 2020, s. 299-316 ‘den, https://www.redhouse.com.tr/kurumsal ve https://islamansiklopedisi.org.tr web sitelerinden faydalanılmıştır.