Bizden – Aralık 2024 | Şehirler ve Şehrengizler

Ben İstanbul’un, eski İstanbul’un o şahsiyetli ve güzel İstanbul’un içyüzünü afacancasına tanıyan bir evladıydım; onu ben ne iyi anlardım…

Büyük ıtriye eskiler derler,
Bizim öz musikimizin piri;
O kadar halkı sevkedip yer yer.,
O şafak vaktinin cihangiri,
Nice bayramların sabah erken,
Göğü top sesleri ile gürlerken,
Söylemiş saltanatlı Tekbir’i.
Yahya Kemal Beyatlı

Güzel İstanbul’un göbeğine vurulan muhteşem mühür Süleymaniye için yazdığı muazzam şiir Süleymaniye’de bayram sabahını muhterem hocamız üstadımız Sadettin Ökten hocamız “Yahya Kemalin Rüzgarıyla Düşünceler ve Duyuşlar” adlı eserinde adeta şiiri tefsir ederek Türk tarihini kaleme almış. İstanbul’u bu duygularla mühürlemiş. Anadolu’dan Trakya’ya ,Malazgirt’ten Üsküp’e at sırtında dolaşırsınız o eski şiirin rüzgarıyla,. Eli kalem tutan Türk yazarları ve şairleri duygularında Tarih ve hamaset var ise bir yerlerde İstanbul’u şah şehir ilan ederler. Refik Halid Karay gibi; “Gurbette yabancı diyarlarda kalmış gibiyim; yerime ,evime, menbaına dönmek arzusunun bir açlık gibi içimi bayılttığını duyuyorum. Aynı İstanbul’un içinde İstanbul’u arayarak ve artık bulamayacağımı pekiyi anlayarak hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum.

Ben İstanbul’un, eski İstanbul’un o şahsiyetli ve güzel İstanbul’un içyüzünü afacancasına tanıyan bir evladıydım; onu ben ne iyi anlardım… Sanki o da bana ayrıca, herkese yaptığından fazla yüreğini açardı.

İşte ben bu pekiyi tanıdığım ve pek çok sevdiğim vücudu kaybettim, ona yanıyorum, onun hasretini çekiyorum! Refik Halid Meşrutiyetin ilanından sonra İstanbulun ve İstanbullunun hallerini anlattığı İstanbulun bir yüzünde, Alaturkalıktan alafrangalığa tebdil eden, eski adet ve yaşayış tarzlarını muhafaza eden ve “eski” ile “yeni” arasında sıkışıp kalan farklı kesimlere mensup insanların yaşam tarzlarını kişilik özelliklerini anlattığı İstanbul’un bir yüzü… Oysa bu fakir; bu eserden 120 yıl geçmiş bir İstanbul’u, ara vermeden her değişimi de içine katarak anlatmaya çalıştığım “İstanbul Şehrengizi” adlı eserimin 1. cildinin 2. baskısını bu ay yayınladık. 2. 3. ciltlerini yeni yılın ilk günlerinde günyüzüne çıkarıyoruz inşaallah… 2025 baharında 4 ve 5. cildleri huzurda olacak.
***
Şehirler ve Şehrengizler; Türlüğün ve İslamiyetin Anadolu topraklarında neşvünema bulduğu yeni şehirleri inanç ve ruh temelli ,kardeşlik mayası ile mayaladıkları bir yurtta ,yaşayanları ve yaşananların kaleme alındığı eserlere Aziz ağabeyim sevgili adaşım Kamil Uğurlu ağabeyimle birlikte “Şehrengiz “adıyla edebiyatımıza kazandırmanın keyfi içindeyiz… Şehir monografisinden ziyade şehirlerdeki gölgeleri ve menkıbeleri yazıyoruz. 16. yüzyılda Zati ve Hayreti’nin mesnevi tarzı şehrengizlerine aradan 4 asır geçtikten sonra yeni bir form geliştirmiş olduk. Hak yardımcımız olsun.
***
Kitaplar ve kütüphanelerimiz ülkemiz kültürünün merkez kaynakları ve merkezlerdir.

Tarih boyunca yazılan eserlerin bir kısmının bugün harf inkilabı nedeni ile okunamaz hale gelen eserler en büyük sıkıntımızdır. Kütüphanelerle yaşayan yazma eserlerimiz eski dilimizle okuyanlar tarafından bir kısmı latinize edilerek bugüne kazandırılması kültürümüze büyük katkıdır.
***
Bizler yazma eserlerden ve bunların latinize edilmesinden çok istifade ediyoruz. Kültürümüze sahip çıkmak için geçmişimizi iyi bilmek zorundayız. Medeniyetimizi bilmek ve yaşatmak vazifemizdir.

Dergimiz için canla başla çalışan ekibimizle, kravatımızı bağladık, saçımızı taradık. Şehir ve Kültür dergimizin 2024 yılının son ayına ait sayısı ile huzurunuzdayız. Yeni senemiz, okurlarımıza ve milletimize hayırlar getirsin.
Hz. Mevlânâ der ki: “Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez.”
Hoş bulduk efendim, hoşça bakın zatınıza.

Mehmet Kamil BERSE
Genel Yayın Yönetmeni

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir