Bizden – Kasım 2023 | Si̇yoni̇zmi̇n Hedefi ve Katli̇amlarının Kaynakları

Şehir ve Kültür dergimiz 112. Sayısı ile huzurunuzda, saçımız taralı kravatımız bağlıdır. Hz.Mevlâna der ki; “Erlerin huyu açıklık ve sıcaklıktır. Aşağılıkların işi hile ve utanmazlıktır.”

Siyon, Ahd-i Atîk’te Kral Dâvûd tarafından fethedilip krallığın merkezi yapılan Kudüs şehri için kullanılmış bir isimdir (II. Samuel, 5/7). Zamanla kapsamı bütün İsrail topraklarını ifade edecek şekilde genişlemiştir. Siyon kelimesine dayanan siyonizm ise yahudi halkının “tarihî yurtlarına dönüşü” mânasında Filistin’de yahudi devleti kurmayı hedefleyen siyasî hareketi belirtir. XIX. yüzyıl sonlarında Doğu Avrupa yahudileri içinde ortaya çıkan, ardından bütün dünya yahudileri arasında yayılan siyonizmin siyasî, sosyalist, kültürel, revizyonist ve dinî-mesîhî olmak üzere çeşitli açılımları ortaya çıkmıştır.

Arazi Alımları Filistin’deki arazi alımlarını finanse etmek için KKL toplama kutuları 1904’ten itibaren Yahudiler arasında dağıtıldı. 19. yüzyılın ilk yarısında Filistin’de hiçbir yabancının toprak satın alınmasına izin verilmiyordu. Bu, 1856’ya kadar resmi bir Osmanlı politikasıydı ve 1867’ye kadar uygulamadaydı. Yahudilerin Filistin’de toprak satın almaları, 1880’lerden 1948’de İsrail Devleti’nin kuruluşuna kadar Yahudilerin Osmanlı ve Filistin (ing.)Mandasından toprak satın almalarıydı. Şimdiye kadar bu tür en büyük satış Sursock Satın Alımları olarak biliniyordu. 1944 itibarıyla Yahudiler Filistin topraklarının sadece %6’sını satın almıştı. ..Yahudilerin Osmanlı Devleti içindeki faaliyetlerinin gerilemesindeki son evre ise, 1912’de Balkan Savaşı ile Selanik’in Yunanlıların eline geçmesi oldu. Buna paralel olarak da Filistin’e yapılan Yahudi göçleri de arttı. Buradan hareketle, Yahudiler Filistin’e yerleşebilmek için başka hedeflere yönelerek, harekete geçtiler. Filistin’e yaptıkları göç ile buradaki Arapların yaşadıkları topraklar üzerine yerleşmek istemeleri, Arapların tepkisine yol açmaktaydı. Genellikle Filistin dışında (Beyrut, Şam, Londra) yaşayan Arap ailelerden yüksek fiyata alınan araziler ucuz fiyata sadece Filistin’e göçen Yahudilere kiralanmaktaydı. Filistin’e yeni göçen bu Yahudi aileler, tarımsal faaliyetlerle uğraşarak Yahudi sermaye üretimine katkı sağlamaktaydı. Onlara göre Filistin’den alınan küçücük bir toprak parçası bile bir görev icra etmekteydi ve Yahudi İsrail Devleti için başlangıçtı.

Mâide / 51. Ayet” Ey iman edenler! Yahudi ve Hristiyanları dost ve sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar birbirinin dostudur. Sizden kim onları dost edinirse, kesinlikle onlardan olur. Şüphesiz ki Allah, zâlimler topluluğunu doğru yola erdirmez.” Mâide / 64. Ayet “Yahudiler: “Allah’ın eli bağlı ve sıkıdır” dediler. Elleri bağlansın onu söyleyenlerin, lânet olsun onlara! Hiç de öyle değil, aksine Allah’ın iki eli de açıktır, nasıl dilerse o şekilde ihsân ve ikram eder. Rabbinden sana indirilen âyetler, elbette onların pek çoğunun azgınlığını ve küfrünü daha da artıracaktır. Biz de onların arasına kıyâmet gününe kadar sürüp gidecek düşmanlık, kin ve nefret saldık. Ne zaman savaş için bir fitne ateşi körükledilerse, Allah onu söndürdü. Yine de onlar dünyanın her tarafında sırf bozgunculuk çıkarmak için koşuşturup dururlar. Allah, bozgunculuk yapanları sevmez.”

Kuran-ı kerimde belirtildiği gibi Yahudilerin Kuran ayetleri hilafına anlattıkları her konu ve söylem bir küfür alametidir ve bunun belasını Allah kendilerine verecektir. Netenyahu yaptığı açıklamada “Biz ışığın insanlarıyız, onlar da karanlığın insanları. İşaya’nın kehanetini gerçekleştireceğiz.” açıklamasında bulundu. Peki, bu küfür alameti İşaya’nın kehaneti nedir? Yeşaya (İşaya) Kitabı, Eski Ahit’in bir kitabıdır ve tahrif edilmiş İncil’in bir parçasıdır. Yeşaya’nın Kutsal Kitap’ta yer alan kehanetlerinden birçok farklı konuda bahsedilir. İşaya Kitabı, Yeşaya’nın yaşadığı dönemdeki pek çok olayı ve insanı ele alırken, aynı zamanda İsrail’in ve Yahudi halkının geleceği hakkında pek çok kehanette bulunan safsata bir kitaptır ve ortada yoktur. Sapkın İşaya’nın kehaneti, İsrail’in gelecekteki zaferini ve yücelişini anlatır. İşaya Kitabı’nın 42. bölümünde yer alan bu kehanette, Tanrı, İsrail’i “ışık ulusu” olarak tanımlar ve onların tüm uluslara adalet ve kurtuluş getireceğini vaat eder. İşaya’nın kehanetine göre, İsrail, Tanrı’nın yardımıyla, tüm ulusları karanlıkta bırakacak bir ışık olacaktır. İsrail, adalet ve barış için bir güç olacak ve tüm dünyada barışı ve refahı yayacaktır. İşaya’nın İsrail’e ilişkin sapkın kehanetleri şunlardır: İsrail, Tanrı’nın seçkin halkı olacaktır. / İsrail, tüm uluslara adalet ve kurtuluş getirecektir. /İsrail, dünyanın ışığı olacaktır. /İsrail, Tanrı’nın krallığı olacaktır…Maide 64 te belirtildiği gibi bunun tam tersini yaşayacaklardır.

İşaya’nın kehanetleri, hem tarihsel hem de teolojik açıdan büyük öneme sahiptir. Bu kehanetler, İsrail’in geleceğini ve sapkın Yahudi inancının temelini oluşturur…Hak din ve son din Kuran temelli inancımız gereği zalimliklerini gösteren bu vampirlerin kendi zulümleri altında boğulacaklardır elbette…Tarih tekerrürden ibarettir.. Gazze tarihi imtihanlarından birini daha yaşıyor, şehitlere dua ediyoruz,yaralılara acil şifalar…

Şehir ve Kültür dergimiz 112. Sayısı ile huzurunuzda, saçımız taralı kravatımız bağlıdır. Hz.Mevlâna der ki; “Erlerin huyu açıklık ve sıcaklıktır. Aşağılıkların işi hile ve utanmazlıktır.”

“Hoş bulduk efendim, hoşça bakın zâtınıza…”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir