Bizden – Şubat 2023 | Kütüphaneler, Kitaplar, Kültür ve Medeniyet

Dünyanın her kıtasında, savaşların, terör olaylarının hüküm sürdüğü çağımızda; insana faydalı olmak ve onu yaşatmak için eğitmek gerektiğini hepimiz biliyoruz.

Bir yapıya konmayan taşları, ben taş saymam,
Kitaba eğilmeyen başları, ben baş saymam,
Okumadan, yazmadan, geçen ömrü yaş saymam.
Çok okuyan çok bilir, yarını parlak olur,
Okuyanın yarını, alnı gibi ak olur.
Kitaplar, geleceğin ışıklı bir yoludur,
Kitaplar yükselişin kanadıdır, koludur.
Evrenden habersizdir, kitapsız kalan insan.  / Hasan Turan

Dünyanın her kıtasında, savaşların, terör olaylarının hüküm sürdüğü çağımızda; insana faydalı olmak ve onu yaşatmak için eğitmek gerektiğini hepimiz biliyoruz. Eğitimin, aileden başlayarak okullarda ve toplum içinde, sosyal ortamlarda gelişmesini sağlamak gerekiyor. Bunun için de uygun şartların ve mekanların oluşturulması lazımdır… Bunların başında kütüphaneler gelir. Küçük yaştan itibaren çocuklarımızı, kitaba ve kütüphaneye alıştırmak, sevdalandırmak bizlerin sorumluluğudur. Hepimiz, her yaşta çokça kitap okumalıyız. Kendimizi durağan kılmamak için, yazılan her kitabı okumak, incelemek zorundayız… Bu durum sadece kişisel ‘ben’i geliştirmek için değil, kültürümüze, medeniyetimize bir ölçüde katkıda bulunmak ,çevremize faydalı olmak açısından da önemlidir… Davranışlarımızın düzene girmesi ve şehirli olmanın sorumluluğu da kitap okumaktan geçer. Kitapları yazanlar ve bundan sonra da yazacak olanlar ya duyduklarını ya hayal ettiklerini ya da ilmi araştırmalarını paylaşmak için yazmışlardır… Günümüz yazarları ,teknolojiyi de iki kapak arasına alarak yeni  ve modern dünyanın yeni tarzlarını, hayatı kolaylaştırmanın yollarını anlatır olmuşlardır. Teknoloji alanında yalnızca , soysuzlaşmaya yol açmadan kendimize  uygun şeyleri almak zarureti vardır.Hoşumuza giden her şeyi yapamayız. Bünyemizin  gerektirdiğini yerine getirmek zorundayız.

Medeniyet ve sürekli gelişen bilim ve teknoloji, öncelikli olarak tabiat kanunlarını, -doğa yasalarını- da  hesaba katmak zorundadır… Modern toplumun ,ilmî tatbikatlarının, bilimsel çalışmaların insana ve doğal çevreye zararlı olmayacak şekilde değişmesi lazımdır. Toplum,  bize zarar vermeden, hayat şartlarının nasıl değiştirileceğini ve intibak  edemeyeceğimiz değişmeleri önlemenin çarelerini araştırmalıdır.

İnsan kişiliği, toplumun fikrî ve ahlâkî değerlerinin belirlediği doğrultuda gelişmektedir… Kütüphanelerimiz ,bizim kültürümüzün vazgeçilmez mekanlarıdır… Tarih boyunca, büyük savaşlarda yok edilen kütüphaneleri ve yakılan kitapları okuruz… Bugün Kütüphanelerimiz büyüyerek gelişiyor ve modernleşerek her konuda faydalı mekanlar olmaya başlıyor…   Fatih’te Millet kütüphanemiz bir asır kadar önce, Ali Emirî Efendi ( 23 Ocak’ ta vefat yıldönümünde Fatih Camii haziresinde kendisini andık, hatim indirip dualar ettik) tarafından kurulup millete armağan edilmesinden, bu güne kadar,özellikle son yıllarda çok güzel kütüphaneler  kuruldu… 

Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Millet Kütüphanesi, dünya çapında bir örnek kütüphane oldu…  Fatih Belediyesi ,son üç yılda, on üçüncü kütüphanesini hizmete açmaya hazırlanıyor. Bunlar okuyucusu olan, kullanıcısı olan kütüphaneler, sıra beklenerek girilebilen mekanlar…  Balıkesir’ deki Balıkesir Millet kütüphanesi AHMET KOT KİTAPLIĞI, aktif bir kültür merkezi hüviyetine büründü son bir yıl içinde…  Ve tabii ki en son Rami Kütüphanemiz, özellikleri ile  dünyanın sayılı kütüphaneleri arasına girdi…  Kütüphanelerin raflarında yer alan kitapların, son yıllarda sayıları hızla artmaya başladı…Umuyorum ki çoğalan sayılarla birlikte okurların sayıları da artar…  Önümüzdeki günlerde kütüphanelerimizdeki bazı eserlerden,  bunların muhtevasından ve  ne derece değerli olduklarından  söz edeceğim.  Birkaç eserle ilgili ön bilgileri burada sizlerle paylaşmak  istiyorum;                                                   

HATAY ŞEHRENGİZİ: Değerli yazarımız, kıymetli ağabeyim Dr. Kâmil Uğurlu beyefendi ve değerli  ömür ve yazı arkadaşı Hilal Uğurlu hanımefendinin  birlikte çalışarak ortaya çıkardıkları, son şehrengiz kitabını lütfedip imzalayarak bana gönderdiler. Büyük bir keyifle okumaya başladım.  Efendim; yazarını bizzat sesi ile çok iyi tanıdığım kişilerin, kitaplarını okurken o kişilerin sesinden, anlatımından dinleyerek yada dinlediğimi farz ederek okur ve büyük keyif alırım…   

Hatay Şehrengizi de, böyle bir kitap oldu benim için, okumaya başladım, keyfini sürerek okumalıyım. Bu nedenle anlatılanları okumaya devam ediyorum. Bu arada, karekod uygulamasının kitapta yer almasını sağladıkları için çok memnun oldum…Hatay ve Reyhanlı deyince, gençliğimizin fikir dünyamızın gelişmesinde, anlatımlarıyla, yazdıklarıyla bize önder olan, fikir ve düşünce insanımız Cemil Meriç’in,  kitabın sayfalarında yer almasından çok memnun oldum… 

Kitap okumanın erdemini, ailede kitap okuma akşamlarından alan bir ailede yetişen Cemil Meriç; ‘kitap bir limandı benim için, kitaplarda yaşadım. Kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğunun sınır taşları kitaplardı” diyor Cemil Meriç Mektuplar adlı kitabında. (Hatay Şehrengizi s.369)… Hatay Şehrengizi hakkında teferruatlı bir inceleme yazısı yazacağım…

ROMAN VE COĞRAFYA: Necla Dursun hanımefendi, dergimizin yazarlarından çok kıymet verdiğim bir insan. Önce yazılarıyla tanıdım kendisini, uzunca bir süre yazdıklarından Necla hanımın toplumsal düşünce ve edebi kişiliğini tespit edebildim… Şehir ve Kültür başlıklı yazılar ve bu konulara dair okuduğu kitapların yorumları, okuduğum keyifli yazılar oldu benim için. Nihayet müşterek dostumuz sevgili Mehmet Mazak’ın kitap tanıtımında karşılaştık… Kitap okuma alışkanlığını ve kitap okuma yöntemlerini  iyi tespit etmiş kaliteli bir okur, kaliteli ve dili özgün bir yazar benim gözümde Necla Dursun… Okur Kitaplığından yayınlanan “Roman ve Coğrafya” kitabını lütfedip imzalayarak gönderme nezaketinde bulunmuş… Balkanlar üzerinde çalışmak , hem edebi, hem kültürel, hem demografik açıdan incelemelerde bulunmak benim de hayatımın önemli bir çalışması… Bu nedenle bazı STK’ların aktif kurucularındanım (Rumeli Türkleri Vakfı gibi) Bu kitabın yeni elime geçmesi ile bir ön okuma yaptım ancak… Tam okuyarak kitap ile ilgili inceleme yazımı önümüzdeki sayılarda yazacağım…

Kütüphaneler ve kitapları yazmaya devam edeceğim elbette…Yeni yılımızın ikinci sayısı yani,103.sayı ile huzurunuzdayız. Saçımız gene taralı ve kravatımız bağlı…

Hz. Mevlâna der ki: “İyiyi ara, doğruyu ara, güzeli ara, fakat kusuru arama.”

Hoşça bakın zatınıza…

Mehmet Kâmil Berse / Genel Yayın Yönetmeni

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir