Kano

Kano yaklaşık 4.200.000 nüfusu ile, Atlas Okyanusu kıyısındaki Lagos’tan sonra Nijerya’nın ikinci, Afrika Kıtası’nın 14. Dünya’nın ise en kalabalık 108. şehridir.

Afrika’nın en kalabalık ülkesi olan Nijerya’nın kuzeyinde, Sahra Çölü’nün güney sınırında yer alan Kano, aynı isim ile anılan Kano Eyaleti’nin başkenti, ayrıca Afrika Kıtası’nın en eski halklarından biri olan ve Sahra Altı’nın en kalabalık etnik grubu  Hausa’ların da kadim merkezidir. Osmanlı arşiv kaynaklarında “Hevsa” olarak adlandırılan Hausalar başta Nijerya ve Nijer olmak üzere 16 Afrika ülkesine dağılmışlardır. Kıtadaki en önemli dillerden olan Hausacayı yaklaşık 80 milyon Afrikalı konuşmakta olup, özellikle İslami topluluklarda ortak dil konumundadır. Hausa bölgelerinde faaliyet gösteren ülkemiz menşeili bazı sivil toplum örgütleri, Hausa Lisanı ile basılmış kitapları, kuran meallerini eğitim kurumlarında ihtiyaç sahibi olan öğrencilere dağıtmaktadır.

Kano yaklaşık 4.200.000 nüfusu ile, Atlas Okyanusu kıyısındaki Lagos’tan sonra Nijerya’nın ikinci, Afrika Kıtası’nın 14. Dünya’nın ise en kalabalık 108. şehridir. …Kano şehrinin ismini ilk duyduğumuzda  acaba günlük hayatta kullandığımız ve küçük kayık manasına gelen kano ile bir ilgisi var mı diye düşünmüştük. Fransızca’da ağaç kabuğundan oyulmuş kayık manasına gelen “canoat” kelimesinden dilimize geçen “kano”, bu dile de İspanyolca “canao” dan, onlara da Karayipler’de aynı anlama gelen “kenu” kelimesinden geçmiş. Canao muhtemel İspanyollar’ın Karayipleri sömürdüğü dönemlerde dillerine girmiş bir kelime. Kano tarzı kayıklar günümüzde olduğu gibi, asırlardır Afrika Kıtası’ndaki nehir ve göllerde  kullanılmaktadır. Sömürgecilerin bu topraklara ilk geldiği dönemlerde, Kano şehrinin içinden geçen Jakara Nehri’nde de kano tarzı kayıkların yoğun bir şekilde kullanıldığı varsayımıyla, günümüzdeki bir çok büyük Afrika şehrinin ismi gibi, şehrin adının da sömürgecilerce verilmiş olabileceğini düşünmüştük. Kano isminin gerçek kökeni ise, Hausa dilindeki “Sen geldin, ben de geldim” anlamına gelen “Ka zo, na zo” ifadesine dayanmaktadır. Rivayete göre eski devirlerde civardaki avcıların toplanma yeri olan bölgeye gelenlerin birbirlerine söyledikleri bu tekerleme gibi sözler, zamanla “Kano” kelimesine dönüşmüştür. Benzer duruma ülkemizdeki şehir adlarında da rastlamaktayız. O yüzden bu dönüşüm bizi hiç yadırgatmadı. Mesela, memleketimiz olan Burdur’un ismi de rivayete göre kurucu beyin “Burda dur şehri kur” sözünden türemiştir. “Kastın mı var Moni” den köken alan  Kastamonu da bir başka örnektir.

TARİH

Kano’nun tarihi, sömürge döneminden çok çok eskilere, yaklaşık MS 7.yy’a kadar gitmektedir. Bu dönemde, eski şehrin kurulduğu Dalla Tepesi’ne ilk olarak demircilikle uğraşan Hausa kökenli avcı bir kabilenin yerleştiği tahmin edilmektedir.  Hausa’ların efsanevi kahramanı Bayajidda’nın  MS 10.yy’da bölgeyi ele geçirmesi sonrası günümüz Kano şehri’nin ilk nüvesi belirmeye başlamıştır. Zamanla büyüyen şehir Bayajidda’nın torunu Bagauda zamanında krallık haline gelen Kano’nun da başkenti olur.  Bu arada ismi geçmişken, tarihte pek bilinmeyen ama insanlık tarihinin en uzun süreli hanedanlarından biri olan Bagauda Hanedanlığı’ndan bahsedelim istedik. 999 senesinde Kano’nun ilk kralı olan Bagauda ile başlayan hanedanlık son kral 2.Muhammed El Veli’nin öldüğü 1807 yılına kadar kesintisiz olarak 808 yıl sürer. Bu dönem zarfında hanedandan 43 kral iktidara gelir. 1807 tarihinden itibarense Fulaniler iktidara gelir. 1819 tarihinde tahta geçen Kano’nun 2. Fulani Kralı İbrahim Dabo’dan başlayan ve  günümüzde de  varlığını sürdüren Dabo Hanedanlığını işbaşına gelir. Kano, her ne kadar Hausaların kadim başşehri olsa da Kano Emirliği yaklaşık 200 yıldır Fulani Kabilesi’ne mensup bir aile tarafından yönetilmektedir. Mart 2020’den beri Kano Emiri olan Aminu Ado Bayero, Dabo Hanedanı’nın 14.emiridir. Günümüzde emirin resmi bir statüsü olmasa da, eyalette yaşayanlar için dini ve kültürel bir lider konumundadır. ..Kano, Akdeniz kıyılarından başlayıp Sahra Çölü’nü aşan Trablusgarb, Fizan, Kevar kervan yolunun son durağı olması hasebiyle hızlı bir şekilde gelişir. Büyüyen şehri kontrol altında tutmak ve korumak amacıyla 3. Kral Sakri Gijimasu (1095–1134) zamanında şehir etrafına surlar inşa edilmeye başlanır. İki asırdan fazla süren inşaat onbirinci kral Osman Zamnagava (1343-1349) döneminde bitirilir. Sonraki kral Ali Yaji (1349-1385)’nin Müslüman olmasıyla başlayan İslamiyet döneminde şehre hatırı sayılır göçler olur ve giderek büyüyen Kano, Mali’nin meşhur kenti Timbuktu’dan sonra Batı Afrika’da İslamiyetin en önemli merkezi haline gelir. 21.kral Muhammed Rumfa (1463-1499) zamanında en parlak zamanını yaşar. Bu dönemde surlar genişletilir ve günümüzdeki son haline ulaşır. …Kano şehrinin parlak günleri 18.yy başlarında Bornu Devleti’nin himayesine girmesi ve 19.yy başında Fulanilerin eline geçmesi (1807) ile sona erer. Fakat beterin beteri vardır, yaklaşık bir asır sonra 1903 tarihinde şehir İngilizlerce işgal edilir. 1912 yılında şehre uzatılan İbadan-Lagos demiryolu hattı ile Kano’nun önemi artar. Özellikle şehirde yetişen pamuk ve yer fıstığı bu demiryolu ile Lagos’a, oradan da dünya pazarlarına gönderilir. Şehir, 1960 yılında Nijerya’nın bağımsızlığını kazanmasıyla kuzeydeki Kano Eyaleti’nin başkenti olarak yoluna devam eder ve günümüze gelir.

GÜNÜMÜZ

Asırlardır Sahra Altı Afrika’nın en önemli ticaret merkezlerinden olan Kano, günümüzde de bu vasfını devam ettirmektedir. Bilhassa pamuk, yer fıstığı üretimi, dokumacılık, tekstil ürünleri, dericilik başta olmak üzere bir çok sanayi tesisi bulunmaktadır.

Ticari olduğu kadar kültürel açıdan da canlı bir şehir olan Kano, kökeni 14.yüzyıla kadar giden Hausaların tarihi Durbar Festivali ile bir karnaval alanına çevrilmektedir. Denk gelirseniz kaçırılmayacak bir şölen. Ramazan ve Kurban Bayramları’nı kutlamak için asırlardır düzenlenen bu törenler, atlar ile Hausalar arasındaki dostluğu gösteren harikulade bir seromoni. Hem atların hem binicilerin çok renkli yerel kıyafetler giydiği geçit töreni, bayram sabahı dualarla başlayıp, şehrin caddelerinde devam eder ve emirlik sarayında son bulur.   

Kano Eyaleti’nin en büyük eğitim kurumu Bayero Üniversitesi Kano’dadır

Mallam Aminu Kano Havaalanı Nijerya’nın Lagos Murtala Muhanned Havaalanı’ndan sonraki en yoğun uluslararası uçuşun gerçekleştiği havaalanıdır. Aminu Kano 1950’li yıllarda Kuzey Nijerya’da hüküm süren sömürgeci İngilizler’e başkaldıran Müslüman bir lider olup, bir suikastla daha 37 yaşında iken öldürülen Nijerya’nın dördüncü cumhurbaşkanı Murtala Muhammed’in de babasıdır. Ne acıdır ki baba Mallam Aminu evladının ölümüne tanıklık etmiştir. Nijeryalılar da baba oğulu çok sever ve ülkenin en önemli iki havaalanına onların isimlerini verirler.

ZİYARET MEKANLARI

Oldukça hareketli bir şehir olan Kano’yu üç tekerlekli küçük taksiler ile hem hesaplı hem de hızlıca gezebilirsiniz, fakat Afrika’daki bir çok şehirde olduğu gibi, arka sokaklarda kol gezen ıstırabi yoksulluğu fark edemezsiniz. Fark etmeye lüzum var mı derseniz de, size bu sokaklarda yerel bir mihmandar eşlik etmiyorsa güvenlik açısından sıkıntılı olabileceğinden, hiç lüzumu yok deriz. Kano’nun belli başlı gezilecek ziyaret mekanlarından bahsedecek olursak;

Kurmi Pazarı; tahmini altı asırdır faaliyetini sürdüren bu tarihi pazar, eskiden Trablusgarb’dan kalkan kervanların son durağı iken, aynı ihtişamda olmasa da günümüzde Nijerya ve Sahra’nın en büyük pazarlarından. Tarihi surların içinde yer alan, dar ve düzensiz sokaklarda yüzlerce küçük dükkanın bulunduğu çarşıda kumaşlar, yerel sanat eserleri, takılar, meyveler, hırdavat, baharat ne ararsanız var. Sadece Nijerya’dan değil, komşu Nijer, Çad ve Kamerun’dan da tüccar ve müşterilerin geldiği Kurmi Pazarı mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Şehir Surları; bölgede hüküm süren Kano Krallığı dönemi 11.yy da yapımına başlanan surlar, şehrin büyümesine paralel peyderpey genişletilmiş ve 16.yy da nihayetlenmiştir. Yaklaşık 3.5 metre yükseklik ve 1.5 metre kalınlıktaki duvarlar Sahra’daki tüm tarihi camiler, surlar, saraylar, evler gibi çamurdan inşa edilmiş. Yapıldığı dönemde mevcut 13 kapısından yoğun güvenlik önlemleri ile giriş çıkışın yapıldığı, yaklaşık 50.000 kişinin yaşadığı ve 24 kilometrelik bir alanı kaplayan tarihi surlar, asırlara meydan okusa da bir çok bölgesi yıkılmış, harap olmuş durumda.   Günümüzde Kano Şehir Surları Unesco Dünya Mirası listesindedir.

Kofar Kumaş Boyama Kuyuları; başta Fas olmak üzere Kuzey Afrika ülkelerinde oldukça yaygın olan tarihi boya kuyularının  en eskisi olan tahmini 500 yıllık bu yapılarda kumaşlar asırlardır aynı şekilde  boyanmakta. Potasyum ve külle karıştırılan çivit, kumaş boyası olmadan önce bir ay süreyle bu kuyularda mayalanmakta, sonra da kumaşların boyama işlemine geçilmektedir. Rengarenk doğal boyalar ile bezenmiş bu kumaş ve elbiseleri civardaki mağazalardan temin edebilirsiniz.

Emir’in Sarayı; halen kullanılmakta olup, ihtişamlı kapısı asırlardır ayakta.

Gidan Makama Sarayı; 1440 yılında Emir Abdullah Burja tarafından inşa edilen saray, 1478 senesine kadar emirlerin makamı olmuş, bu tarihte ise yeni yapılan saraya taşınılması ile ikinci plana itilmiştir. Bugün müze olarak kullanılan sarayda savaş aletlerinden antik ev eşyalarına, geleneksel giysilerden İslamiyete ait bir çok objeye  kadar tarihi ve kültürel yüzlerce eser sergilenmektedir.

Dala Tepesi; şehrin ilk kurulduğu tepeden şehir manzarası oldukça etkileyici.

Merkez Camii, 1951 tarihinde ibadete açılan cami, bölgenin en büyük ibadethanesidir.

TÜRKİYE – KANO

THY, 2013 yılından beri karşılıklı olarak İstanbul-Kano uçuşlarını gerçekleştirmektedir…Ülkemizden bir çok sivil toplum kuruluşunun Kano ve civarında insani yardım faaliyetleri bulunmaktadır.

Dr. Serhat ONUR

 

KAYNAKLAR

  1. https://islamansiklopedisi.org.tr/kano
  2. https://guardian.ng/life/kano-a-city-of-antiques-and-culture
  3. https://www.aa.com.tr/tr/yasam/nijeryanin-antik-sehri-kanoda-tarihi-surlar-oldugu-gibi-korunuyor/2585744
  4. https://www.blackpast.org/global-african-history/kano-nigeria-7th-c/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir