Şehrin kalbidir sultanlar sultanı Seyyid Burhaneddin. 1165 – 1244 yılları arasında yaşamış asıl adının Hüseyin olduğu Özbekistan’ın Tirmiz şehrinde doğduğu bilinir. Kalplerdeki sırları bilmesi ve Şems-i Tebrizi’nin Konya’ya gelişini Mevlana Celaleddin-i Rumi’ye önceden haber vermesi dolayısıyla “seyyid-i sırdan” , Mevlana tarafından anıldığı üzere “Burhaneddin, burhan-ı din, burhan” ve sufi olduğunu belirten “muhakkık” lakaplarıyla anılırmış..Şehir merkezinde Talas Bulvarı Erciyes yolu üzerinde belediye otobüslerinin ilk ve son duraklarının bulunduğu yerde kim bir Fatiha okumadan geçip gider Sultan’ın yanından. Hangi çocuk mezarlığın kenarında satılan simitlerden yerken dönüp anne ya da babasına kimler yatıyor burada, bu taşlar neden bu kadar eski diye sormaz ki merak içinde. Kim görmeden geçer gider seni ey sultan Seyyid Burhaneddin. ..Son dönem Osmanlı Mevlevilerinden olan 1944 yılında vefat eden Türk mutasavvıf ve şair Ahmet Remzi Dede’nin mezarı Seyyid Burhaneddin Mezarlığı içindedir. Aynı zamanda Kayseri’nin yetiştirdiği alimlerden Su içmez Efendi’nin mezarı da bu mezarlıktadır. Rüyasında Peygamber efendimizin elinden su içtiği ve ağzına o tarihten sonra bir daha su almadığı rivayet edilir. Bu sebeple Su İçmez lakabıyla anılır. Türbeyi Nazım Hikmet’in dedesi Kayseri Mutasarrıfı Mehmet Nazım Paşa tarafından 1892 yılında yaptırılmıştır…Seyyid Burhaneddin bize ne söyler ne anlatmak ister? Bir kabir düşün şehir halkına ölümü değil yaşamayı hatırlatsın. Neydi yaşamak nefes almanın ötesinde. Ölüm zannederiz çürüyen bedeni toprak altında, sadece cehennem yakar zannederiz. Allah için yanmak, aç kalmak, bedeni, nefsi terbiye etmek evvel kalbine doğanlar sana lütuf verilirken. İnsan şimdiki zamanda nasıl rahat yaşarım, ne kadar çok kazanır, hangi ülkede istediklerime kavuşurum derdini güder insan olmanın dışında…Bir lütuftur Kayseri için Seyyid Burhaneddin, lakin şehir insanının ticaret zekâsının ön plana çıkması pastırma, sucuk ve mantısı kadar farkındalık oluşturmadı. Düğün gezilerinde ziyaret yeri olarak da ilk sırayı aldı. Mevlana Celalettin Rumi hazretlerine babasının ölümünden sonra 9 yıl hocalık yapan Seyyid Burhaneddin onun kadar üne sahip olmadı. Türbe kapısı her vakit ziyarete açıktır oysa. Mevlana bizlere hoşgörüyü, sevmeyi, sevilmeyi, sabretmeyi, çalışmayı, gayreti öğretti. Allah yolunda ibadet ve oruçla vakit geçirerek başı ve ayakları çıplak on iki sene ormanlarda dolaşan, arpa unu dolu bir dağarcıkta on iki günde bir iftar yapan, öyle bir riyazet hali ki açlıktan dişleri dökülen Seyyid Burhaneddin’den öğrendikleri ile. Bir seher vakti gelen hatif “bugünden itibaren riyazeti bırak ve zahmet çekme” diye ses verdi. Seyyid Burhaneddin Allah’ı arayışını yine bırakmadı mücadeleden çekilmedi. Yüce Allahtan her ne istediyse müyesser oldu..Türbenin şehirdeki önemi Kayserili için özeldir. Kendi içinde taşır sevgisini hürmetini. Pek yansıtmaz dışarıya. Acısını, sızısını anlatır çare diler yaratandan Seyyid Burhaneddin hatırına…Seyyid Burhaneddin hazretlerinin Maarif isimli tek eseri Farsça yazma halinde Konya Mevlana Müzesinde bulunmaktadır. Hikmetli sözlerinden bazıları ise: “Oruçtan öte, oruçtan üstün hiçbir kulluk yoktur. Çünkü Allah oruç benim içindir onun karşılığını ben veririm buyurmuştur. Bir kimse bütün kullukları yerine getirse fakat midesini hiçbir yere ulaşamaz. Fakat orucu gereğince gözetse başka kulluklarda kusuru olsa bile gene bir yere erişir ama oruca da yavaş yavaş alışmak gerek.”
“ Bilgi marifet bilgisidir. Hiçbir şey bilmesen bile kendini tanıdın, bildin mi bilginsin, arifsin. Ama kendini tanımadın bilmedin mi bütün o bilgilerden ne fayda var.” “ Denizi, denizdeki canavarı görüp te şaşma, içinde deniz olan canavarı gör de şaş.” “ Yılan balığına benziyorsun, ne yılansın ne balık. Sen bir münafıksın ya yılan ol ya balık.” Allah sevgisini, peygamber sevgisini; şu alemde bir nokta kadar yer meşgul ederken biz insanoğlu bu sevgiler uğruna, var olmak uğruna dünyayı yaşanır hale getirmek için yerimize yaktılar yıktılar terk-i diyar eylediler mallarını makamlarını Seyyid Burhaneddin, Mevlana, Yunus Emre gibi Allah için yaşayanlar.
Canan Coşar