Muhtar -şiir-

Onun gözleri hâlâ kahverengi, biliyor musunuz, / ve gökyüzü sonsuz / Sonra kanatlarını açıp sonsuzluğa uçuyor.

Benim babam tuz satardı bir vakit,
Her kapıya ulaşırdı bereketi.
Zaten gönüllerdi onun memleketi,
            / huzuru orda bulurdu.
Kendi eşiğinde hükümdardı da, rahmetli,
Yoksulun kapısında kuldu.

Benim babam muhtar idi bir vakit,
Artık muhtarlık yapmıyor.
Geleni gideni tevâtür çoktu,
            / lâkin kendisi azdı.
Yarım ekmeğini yüze bölerdi de, rahmetli,
            / kimseyi aç komazdı.

 

Benim babam bize dünya yapardı dostlar,
Biz beş baş horanta,
            / eline bakardık,
Ve kanadının gölgesinde yatardık.
Mübarek elleri tuz tarlasında turnalar gibi,
İki kanadından iki melek tutardı..

 

Babam artık tuz satmıyor
/ muhtarlık da yapmıyor
Lâkin hatır gönül işlerini bırakmadı, rahmetli
Gidip Âhiret Bahçesine bahçıvan oldu
            / bizim kalbimizden öyle geçiyor
Ne zaman dara düşsek
            / düşümüzde o derviş
İmkânsız kapıları birer birer açıyor

 

Onun gözleri hâlâ kahverengi, biliyor musunuz,
            / ve gökyüzü sonsuz
Sonra kanatlarını açıp sonsuzluğa uçuyor.

Kâmil Uğurlu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir