Ankara’daki Marmara Kıraathanesi

Malik Aksel’in anlattığı şekliyle Ankara’daki bu ilginç ve önemli kıraathanenin adı “İstanbul Pasta Salonu” imiş, fakat kıraathaneymiş. Ulus Meydanında, Ulus İşhanı yapılırken yıkılmış. Bir cephesi pembe Ankara taşından yapılmış eski Taşhan’a bakarmış, öteki yüzü de Tavukçu Tayfur ustanın lokantasına.

30 Yıl Sonra Semerkant

Dine ait her şeyi yok etme politikası uygulanan o uzun Sovyet yıllarında Şah-ı Zinde, halkın gönlündeki İslam inancının saklanmasında bir kor rolü oynamış, onlara inançlarını hatırlatma işlevi görmüş denilebilir. Bunu, insanların bölgenin adını söylerken gösterdikleri saygıdan hemen anlıyordunuz. Geçen 30 yıl içinde ise Şah-ı Zinde, şanına uygun bambaşka bir yer haline gelmiş.

Bir Mabetle Aralanan Zaman Perdesi: BURSA -1-

Süleymaniye devasa bir manolya, kat kat ve bembeyaz… Etrafında yeşillikler… Kokusunun cazibesi uzaklardan çekip alıyor beni. Yanı başında kâinatın en muhteşem pembe gülü: Ayasofya… Mihrapta Akşemseddin, ilk Cumanın üçüncü tekbirini almaya hazırlanıyor. Tekbirini kesiyor ve duyulmayan bir sesle selam söylüyor Hızır’a, Ulu Camii’ye, Bursa’ya, Uludağ’a…